Bir Düş Rize Pazar'da Gösterildi

BirGün'ün 20 yılını anlatan Bir Düş belgeselinin gösterimi ve okur buluşması Rize Pazar'da gerçekleştirildi.

AJANS PAZAR

BirGün'ün 20 yılını anlatan Bir Düş belgeselinin gösterimi ve okur buluşması Rize Pazar’da gerçekleştiril

BirGün Gazetesi'nin 20 yılını anlatan Bir Düş belgeselinin gösterimi ve okur buluşması Rize Pazar’da, Belediye Kültür Salonunda gerçekleştirildi. BirGün Gazetesi Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, burada yaptığı konuşmada, "Sadece cuma günü yaşananlara baktığımızda, aslında iktidarın neler yapabileceğini göstermesi açısından çok anlamlı," dedi. Aydın, "Muhalefetin bir adayı her an siyasi yasaklı olabilir ve diğer aday için de şu anda bir çalışma yürüyor. Yani, adamlar ‘mevzu böyle devam etsin, seçime 5-6 ay kala biz yapacağımızı yaparız, kiminle yarışmak istediğimizi çıkarır ve onunla yarışırız’ hesabı yapıyorlar," diyerek, dikkatli olmaya davet etti. Şunları ekledi: "Tüm bunun içinde taşlar döşeniyor ve şimdiden belli ki bu rutine, bu çaresizliğe alışmamız isteniyor. Aslında, böyle bir rutin, ‘Muhalefet yapın ve en sonunda da seçimden çıkan sonucu kabul edin’ deniyor."

"Doğruları Yaptığımız İçin Hedef Olduğumuzun Farkındayız"

Birgün Gazetesi, 20. yılında belgesel gösterimi ve okur buluşmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Pazar’da bir araya gelen Birgün Gazetesi okurlarıyla buluştu.

 Birgün Gazetesi Ankara Temsilcisi Nurcan Bilge Gökdemir, gazeteciliğin artık "delikanlılık" işi olduğunu söyledi ve şunları ifade etti:

"Gazetecilik gerçekten delikanlılık işi olmaya başladı. Sadece haber yapıyoruz, halka bilgi vermeye çalışıyoruz ve biz bunu yaparken özellikle Birgün'cüler olarak belgeli çalışıyoruz. Hiçbir açık bırakmıyoruz, kanunlara elimizden geldiği kadar uymaya çalışıyoruz. Ancak neredeyse her haberimizde, Birgün okurları bunu çok iyi bilirler, çok sarsıcı haberler yapıyoruz. Arkadaşlarımız biraz önce de söyledi, Birgün gazetesi Ensar Vakfı olayını yazdı, Diyanet’e ayrılan bütçeyi bıkmadan usanmadan araştırdık. Diyanet İşleri Başkanı'nın harcamalarını ve Cumhurbaşkanlığı'nın milyonlarca lira harcadığını Birgün sayfalarında gördünüz. Cerattepe'deki mücadeleyi de Birgün yansıttı. Ve biz bütün bunları yaptığımız için hedef olduğumuzun çok farkındayız."

"Karşımızda Gerçekten Gözü Kara, Hukuku Hiçbir Şekilde Dikkate Almayan Despotik Bir Rejim Var"

Gökdemir sözlerine şöyle devam etti:

"Birgün'ün izlenebilirliği, Ağustos ayında Google'ın algoritma değişikliği nedeniyle düşüşe geçti. Biz, öncelikle bunun kendi eksikliklerimizden kaynaklandığını düşündük, ancak kısa süre sonra bir algoritma değişikliği olduğunu fark ettik. Günde kırk kere Birgün'ü tıklayan bizler bile, bir haberi aradığımızda karşımıza artık Birgün'ü değil, merkez medya organlarını görüyoruz. Bu sadece bize özgü değil, Duvar gazetesi ve Halk TV de aynı durumu yaşıyor. Bu durum, dolaylı olarak basın ilanından aldığımız gelirleri de olumsuz etkiliyor. Hiç aklınıza hayaline gelmeyecek şeyler, bu iktidardan karşımıza çıkartılıyor. Şimdi, yeni bir ekonomik kuşatma ve tehditlerle karşı karşıyayız. Bu sadece Google'dan aldığımız gelirlerin düşmesine neden olmadı, aynı zamanda basın ilan kurumundan aldığımız ilan gelirlerini de olumsuz etkiledi. Karşımızda gerçekten gözü kara ve hukuku hiçbir şekilde dikkate almayan despotik bir rejim var. Ve biz ancak sizlerin desteğiyle buna karşı koyabiliriz."

"Her Şey Aslında Recep Tayyip Erdoğan’ın Seçimi Kazanması İçin Yapılıyor"

Birgün Gazetesi Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, "Cumhuriyetin 101. yılında korunacak bir Cumhuriyet kalmadı, şimdi Cumhuriyet'i yeniden kurmamız gerekiyor" dedi ve şunları ekledi:

"İki yere kayyum atandı, cuma günü Cumhuriyet Halk Partisi'nin en uzun süre genel başkanlık yapmış bir ismi yargılandı. Sadece Cuma günü yaşananlara bakıldığında, aslında nelerin yapılabileceğini ve iktidarın neler yapabileceğini göstermesi açısından çok anlamlı. Muhalefetin bir adayı her an siyasi yasaklı olabilir ve diğer aday için şu anda bir çalışma yürütülüyor. Yani, adamlar ‘mevzu böyle devam etsin, seçime 5-6 ay kala biz yapacağımızı yaparız, kiminle yarışmak istediğimizi çıkarır ve onunla yarışırız’ hesabı yapıyorlar. Taşlar döşeniyor ve şimdiden belli. Bu rutine, bu çaresizliğe alışmamız isteniyor. Aslında, böyle bir rutin, ‘Muhalefet yapın ve en sonunda da seçimden çıkan sonucu kabul edin’ deniyor. Bu durumu onlarca kez seçimde reddettiler, aslında sandığı çok kutsuyoruz ama 16 Nisan referandumunda yaklaşık 2 milyon mühürsüz oy geçerli sayıldı, 31 Mart 2019 seçiminde ise sandığa giren 4 oydan 3'ü geçerli sayıldı, 1’i geçersiz sayıldı ve İmamoğlu’nun kazandığı ilan edilmedi, seçim tekrar edildi. Bir başka seçimde, adam der ki ‘Yüzde 55 almış olabilirsiniz ama benim hesabım böyle değil, ben kazandım’ ve buna karşı toplumsal muhalefet gösterilmezse, inanın bunu yapar.

"Saray ve Etrafının Sözlerinin Esas Alındığı Bir Rejim İnşa Edildi."

"Saray ve etrafının sözlerinin esas alındığı bir düzen inşa edildi, bir rejim kuruldu. Birgün Gazetesi bu rejimin içinde doğdu. Dünde Rize’de konuşurken arkadaşlarımız bana itiraz etti ve dedim ki: ‘Cumhuriyetin korunacak çok şeyi kalmadı, 101 yıl sonra ve özellikle son 20 yılda; korumak değil, yeniden kurmak gerekiyor. Adamlar her şeyi yıktı, ezdi, dağıttı, tüketti. Şimdi buradan devrimci, demokratik bir Cumhuriyet kurma mücadelesi vermeliyiz.’ Bunun şunu söylemek için ifade ediyorum: Az önce Bedrettin hocamla röportaj yapılıyordu, Cerattepe sürecini anlattı. O kadar çok hukuksuzluk var ki, siyasi partilerin ve iktidarın tercihleriyle karşılaşıyorsunuz ki rejimin aslında olmadığını Cerattepe hikayesinde bile görebiliyoruz. Rejim, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve Erdoğan’ın etrafında yeni bir rejim inşa ettiler. Cumhuriyetin 101. yılında var olanı bertaraf ettiler, kendilerini saray etrafında tahkim ettiler. Şu anda bir dönemdeyiz ki, iktidar zayıf, toplumsal destekleri azalmış, ekonomik ve siyasi kriz içerisindeler. Ancak ellerinde müthiş bir güç var, yargı, asker ve bürokrasi üzerinden ayakta durmaya çalışıyorlar. Fakat onlar da durumun farkında, toplumsal desteklerinin azaldığının farkındalar ve bu durumu aşmak için yollar arıyorlar."

"Bizler Bunu Görüp, Karşı Bir Reaksiyon Geliştirmeliyiz"

Aydın, son olarak şunları söyledi:

"Biz de bunu görüp, karşı bir reaksiyon, karşı bir örgütlenme yaratmalıyız. Bahçeli ve Erdoğan kavga edebilir, tartışabilir ama başta söylediğim şey şu: Rejim konusunda mutabakat tam ve rejimde anlaşmış durumdalar. Gerisi teferruattır. Muhalefet edeceksek, bizle birlikte yürümek isteyene şunu söylememiz lazım: ‘Bahçeliyle çözüm sürecine varım diyorsan, bizimle muhalefet edemezsin kardeşim. Erdoğan’la normalleşmeyi düşünüyorsan, bizimle muhalefet edemezsin.’ Milliyetçi Hareket Partisi şu anda Türkiye'nin kaderini belirliyor. Bu adam, Erdoğan’ın iki lafıyla vazgeçebilir mi? Dünyanın en zengin liderlerinden biri ve yüzlerce sarayı, 15 uçağı var, bilmem neleri var ve Türkiye'de herhangi bir siyasi mevzudan dolayı bunu bırakabileceğini düşünüyoruz. Kürt sorununda ayrışmışlar, Gezi meselesinde farklı düşünüyormuşlar. Daha demokratik bir Türkiye istiyormuşlar; bunlar gerçekten 20 yıl öncesinin tartışmaları. Teşekkür ederim."

Pazar Belediye Kültür Salonunda düzenlenen BirGün Gazetesi'nin 20 yılını anlatan Bir Düş belgeselinin gösterimi ve okur buluşmasına katılan CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı’da yaptığı konuşmada bağımsız medya kuruluşlarını baskı altına alarak gerçekleri halka ulaşmasını engelliyorlar diye konuştu.

BirGün Yaşar Aydın gösterim Nurcan Bilge Gökdemir